Kapak Resmi

Kapak Resmi

26 Ocak 2015 Pazartesi

Ayaspaşa Rus Lokantası - Taksim - İSTANBUL

Tarihi Ayaspaşa Rus Lokantası'nda uzun süren tadilat bitti ve nihayet geçtiğimiz hafta tekrar açıldı. Eski halini bilmiyorum ama okuduğum eski yorumlarda lezzetin artısından ve dekorasyonun eksilerinden bahsediliyordu. Gördüğüm kadarıyla evrim geçirmiş. Albenisi yüksek bir mekan haline gelmiş. Mekanın tarihçesine kısaca bakacak olursak; 1943 yılında Macar Judith Kreschanovsky ve Beyaz Rus eşi Boris Ivanovich Kreschanovsky tarafından açılan bir tarihi yerden söz ediyoruz. Burası Beyoğlu'nun en eski Rus lokantalarından. Sahibi Cemal OK 1963 yılında Madam Judith'in yanında komi olarak işe başlamış. 3 yıl burada çalışıp ustalık dönemini de yine bir kadın lokantasında Madam Fischer in yanında geçirmiş. 1976 da tekrar Rus lokantasına geliyor ve 1979 da kesin sahibi oluyor. 1984 Yılına kadar Madam Lucy Judith Kreschanovsky onlarla birlikte oluyor, sonra vefat ediyor. Cemal bey, oğlu Serkan OK beyefendi ile birlikte işin başında. Serkan beyin esas mesleği yönetmenlik. Çizgi film ve sinema filmi yönetmenliği yapıyor. Mekanın hatıralarından ve ailesine olan saygısından dolayı orada bulunuyor. Tüm yemek boyunca servisi bizzat kendi elleriyle yaptı. Rus yemeklerini bize tanıtmak için menümüzü kendisi oluşturdu. Yemekler hakkında bilgiler verdi. Bazı sırları gizemini korusun diye özellikle söylemedi. Mekanla ilgili paylaşmak istediğim bir başka not; En önemli müdavimleri arasında Bülent Ecevit ve Rahşan hanım geliyormuş. Hatta Bülent bey, Rahşan hanıma evlilik teklifini bu mekanda gerçekleştirmiş. Mekanın Belarus'lu aşçısı Natali'nin marifetli ellerinden çıkan yemeklere geçelim. 1-Marine Edilmiş Somonlu Şuba Salatası, Şuba kelime olarak kat kat kürk anlamına geliyor. Rus mutfağında en önemli salatalardan biridir. Anladığım kadarıyla içeriğinde; marine edilmiş somon, yumurta, soğan, pancar ve patates içeriyor 2-Soğuk Ev Şarküteri Tabağı Dana dil ve Omletli Rulo Tavuk 3-Marine Tabağı Kendi marine ettikleri turşu, patates ve havuç 4-Pelmeni Rus Mantısı 5-Julien Kaşar, mantar, soğan ve süt kremasından oluşan küçük güveçlerde fırınlanıp sunulan yemek 6-Manastır Balığı Hikayesi uzundur, kısaca; Rusya'da senenin toplamda 6 ayı oruç ile geçer, bir çok yiyeceğin orucu vardır. Levrek Balığı aristokrat ve burjuva balığıdır, Pahalı bir yiyecektir. Oruç dönemlerinde manastıra yardıma gelen burjuva, yüksek nişanlı memur ve aristokratları iyi yiyecekler ile doyurmak için icat edilmiş bir yemektir. İçinde levreğin dışında, smetana ile yapılmış özel sos, peynir, mantar ve fırınlanmış patates var. 7-Kievski Mekanın eski menüsünde uygulanan reçeteden daha farklı. Türkleştirilmemiş orjinal tarifle hazırlanıyor 8-Medovnik Görünüşü fotoğraflık. İlk önce aaa bisküvili pasta dedik ama yerken anladık ki değilmiş. Rusların bu ünlü keki bal ve süt reçeli de içeriyor. Ağır olmadığı için yemek sonrası mideyi yormuyor Yemekten keyif alanlar, Rus yemeklerini merak edenler, yemek yedikleri yerde ev sıcaklığını arayanlar sözüm sizlere. Bu mekana mutlaka gidin, ilk fırsatta gidin. Böyle tarihi değeri olan kaç yer kaldı ki İstanbul'da? #KanGurular Erdi K.


Viyana Usulü Şinitzel
Marine Sebze Tabağı
Marine Somonlu Şuba Salatası
Patlıcan Rulo
Slotka
Soğuk Et Tabağı (Dil, Omletli Rulo Tavuk, Soğuk Dana Eti)
İşletmecisi Serkan Ok Bey ve Belarus Aşçıları Natali Hanım
Borş Çorbası
Ciğer
Julien
Pelmeni Rus Mantısı
Krep & Kırmızı Havyar
Piliç Kievski
Medavik
Palaçinka
Sarı Votka Shot
Karabiberli Votka Shot
Menü-1
Menü-2
Rus Müzisyenlerle Canlı Müzik ve İç Mekan
Giriş
Tarih ile yemek kültürü iç içeyse, bu tarz bileşimleri içeren mekanlarda yaratılan her anı değerlidir. O anların bir parçasıysanız, size verilen menü üzerinden o otantikliğini üzerinde barındıran ortamın havasını soluyarak sipariş vermenin keyfini yaşarsınız. Ayaspaşa Rus Lokantası da böyle bir mekan. Macar Judith Krischanovski ile Beyaz Rus eşi tarafından 1943'te açılan tarihi Rus Lokantasının sahipleri zaman içinde değişmiş ama menüsü kökenine bağlı kalmıştır. Biz de yakın zamanda tadilat geçiren bu mekanın havasını solumak, menüsünden seçtiğimiz bazı klasiklerini denemek maksadıyla mekanda yerimizi aldık. Mekanın sahibi Cemal Ok beyin bu mekanda Macar Bayan Judith Krischanovski nin işletmesi zamanında komilik yapmış olması enterasandır. Cemal bey, oğlu Serkan beyin iş birliği ile bu mekanı canlandırmak adına el veriyorlar. Serkan bey Sanat Yönetmeni. 9 yıl Rusya'da bulunduktan sonra da Rus yemek kültürüne iyi bir şekilde haşır neşir olarak bu mekanın işletilmesinde bunu avantaja çevirmiş gözüküyor. Sağolsun, kendisi bizimle çok iyi bir şekilde ilgilendi. Konukseverliğini eksik etmedi. Yemek olarak menümüzden; başlangıçlarda mekanın Rus aşçısı Natali hanımın hazırladığı: Somonlu şuba salatası, rulo patlıcan, bilincik, soğuk et şarküteri tabağı dana dil ve dilim tavuk,ciğer, julien, ev yapımı patatesli salata, borş çorbası, Viyana usulü şinitzel, piliç kievski nin hepsi alışılmışın dışında tabaklardı ve lezzetliydi. Tatlı olarak yine farklı tatlarla karşılaştık. Biri palaçinka (krep) ve diğeri kat kat bisküvilerden oluşmuş içinde süt reçeli ve bal olan Rus keki harika bir tatlıydı. İçki olarak sarı, karabiberli ve meyan köklü votkayı denedik. Sarı votkayı daha çok beğendim. Genel itibariyle yediklerimiz önden votka mezeleriydi. Sonrasında ara sıcaklar ve ana yemekler geldi. Tatlılarla yemeği sonlandırdık. Keyifli bir akşam yemeği yedik. O akşama planlı canlı müziğe rastlamış olmamızın keyfini yaşamak da pastada krema misali oldu. Yemeklerin fiyatlarını uygun buldum. Mekanı sıradışı yapan bir kaç şey var. Onlardan da bahsetmek isterim. 1.si mekanda Sn. Rahmetli Bülent Ecevit eşi Rahşan Hanıma evlenme teklifi yapmış. Bu masayı özel kılacak çalışmaları Serkan bey yürütüyor. Bir diğer husus da barın hemen yanı başında oluşturulmuş küçük bir alan. Burası da Ruslara özgü, mekana gelenlerin kötü duygularla ayrılmasını engellemek maksadıyla, bardak kırdıkları bir alan. Henüz işlerlik kazanmamış ancak çalışmalar sürüyor. Efendim çok keyifli duygularla ayrıldık. Mekanı tavsiye ederim. #KanGurular Murat U.



KanGurular olarak tarihi ,hikayesi ve yemek kültürü olan yerlere gitmeyi seviyoruz. Ayaspaşa Russian Restaurant'ına gitme fikri işte tam olarak bu şekilde ortaya çıktı. Restauranta giderken bazı eleştirilerde almadım değil.Birkaç sene önce denemiş ve hiç memnun kalmamışlar buradan. Biraz endişeli ve umutsuz gittim mekana.Mekan Taksim Gümüşsuyu İnönü caddesi üzerinde bulunmakta eski bir binanın giriş katında tavanları biraz alçak dar uzun bir mekan.Mekanın özelliklerini ve dekoru incelemeye koyulduk bir yandan bir yandan da sohbet edip votka shot larımızı ve votka mezesi diye tabir edilen soğuk mezeleri masamızda karşıladık. Mekanın Sahibi Cemal bey ve oğlu Serkan bey çok ilgililerdi gece boyunca varlıklarını hep hissettirdiler sağolsunlar. Serkan bey'e bir ara cep telefonuma o an gelen bir mesajı gösterdim ''Ayaspaşa Rus restaurantına niye gittiniz çok kötü'' yazıyordu. Serkan bey gülümsedi ve doğruladı bundan 1-2 sene önce maalesef durum o noktadaymış yanlış dekorasyon ve ilgisizlik böyle bir imaj bırakmış hatta şuanki tadilat yapılmadan önce köfteciye devredilecekmiş Ayaspaşa Rus Restaurantı ne acı değil mi? 1943 yılından beri burada olan mekan köfteci olacak. Allahtan Serkan bey işi ele almış ve menüyü öyle bir zenginleştirmiş ki eski halini bilen arkadaşımız bile şaşırdı bu duruma. Gelelim yemeklere ve mezelere gece boyu neler yedik içtik, Mekanın 32 yaşında Rus aşçısı Natali hanımın hazırladığı menü şu şekildeydi hatırladığım kadarıyla; Şuba salatası, rulo patlıcan,bilincik, soğuk et şarküteri tabağı dana dil ve dilim tavuk, julien,ev yapımı patatesli salata, borş çorbası, Viyana usulü şinitzel, piliç kievski (Piliç kievskiyi çok beğendim) ve ciğer sırasıyla masamıza geldi hepsinin tadına ayrı ayrı baktık. Rus mutfağının en meşhur çorbası Borş çorbasını da denedik. Bizim çorbalar kadar damağıma uygun değildi ama lahanalı olması kilo vermeye yardımcı olabilir :) Tatlı olarak yine farklı tatlarla karşılaştık. Biri Palaçinka (krep) ve diğeri kat kat ince hamur katlarından oluşmuş içinde süt reçeli ve bal olan Rus tatlısı denedik çok özel bir tat alamadım açıkçası İçki olarak Moskovskaya markalı küçük shotlar şeklinde sarı,karabiberli ve meyan kökü votkayı denedik. Cuma gecesinde 3 Rus müzisyen kendi dillerinde müzikler yapıp şarkı söylediler. Öğrendiğimiz kadarıyla Rahmetli Bülent Ecevit eşi Rahşan hanıma bu mekanda evlenme teklifi yapmış. Hemen evet cevabı aldı mı yada nasıl bir ortam hazırlamıştı bilemiyorum ama bu hikaye beni etkilemeye yetti bile. Rus adeti olan yolluk denilen küçük tezgah arkası bir alan var orada votka shotlayıp bardak kırarlarmış ne yazık ki hazır değildi biz yapamadık ama giderseniz mutlaka bardak kırın orada kötü duygulardan arının, rahatlayın. Biz grup olarak fiks menü tercih ettik 3 shot ve gelen meze ara sıcak, çorba ve ana yemekle kişi başı 70 TL ödedik. Mekanın genel olarak havasını tarihini denemenizi tavsiye ederim. #KanGurular Fuat Ş.



1943 yılında açılan Ayaspaşa Rus Lokantası'na çocukluğumdan beri ailecek severek giderdik..Ancak artık restorasyon zamanı gelmişti, işi ele alan genç kuşak yaptığı restorasyon ile lokantaya birkaç çıta birden atlattırmış.. Öncelikle artık bir Rus var mutfakta, Natali sayesinde menü eskiye göre çok zenginleşmiş. Bir çok Rus yemeği ilk defa menüye dahil olmuş.. Ayrıca haftada üç gece Rusça canlı müzik var bu da lokantaya ayrı bir hava katmış.. KanGurular olarak biz dün akşam ki organizasyondan oldukça memnun ayrıldık.. Fiyatlar da makul diyebilirim, başlangıçlar ara sıcaklar tatlı ve içtiğim rus votkası için 90TL ödedim.. #KanGurular Mehmetcan T.


Uzun süreli tadilatından çıkarak yeniden açılan bu klasik lokantaya İstanbul'un ayazlı bir akşamında KanGurular grubu olarak gittik. Başlangıç olarak slotkalı marine sebze tabağı ve marine somonlu şuba salatası geldi. Menü için kendimizi mekan işletmecisi Dali bıyıklı Serkan Bey'e teslim ettik. Daha sonra etli votka tabağı ve patlıcan rulo geldi. Her ikisini de çok beğendim. Özellikle dana dili ilk kez bu şekilde tattım. Tabakta mayonez temelli güzel bir sos vardı. Votka ile güzel gitti doğrusu. Ara sıcak olarak ise Rus mantısı, bilincik, kaşar pane, Arnavut ciğeri ve julien (tavuk ve peynir malzemeli leziz bir güveç yemeği) geldi. Bir de tam emin değilim ama ev yapımı patatesli salata yemiş olmalıyız. Halka dilimli kızarmış patates yediğimiz kesin ama adından emin olamadım. Ana yemek olarak yarım porsiyon Borş çorbasının ardından Viyana usulü şinitzel ile piliç kievski bölüştürülerek verildi. Her iki ana yemek de muazzam doyurucu ve lezizdi. Yemek boyunca kişi başı üç shot votka menüye dahildi. Sırasıyla sarı, limonlu ve biberli votkayı denedik. Önceki içtiğim votkalardan daha farklı ve güzeldi. Her birinin aroması kendine özgüydü. Artık patlama noktasına geldiğim için tatlı faslına kalmadan mekandan kalktım. Tüm bu yemekler fiks menü fiyatı 70 TL. Bence oldukça makul. Ekstra votka isterseniz shot başına 10-12 TL vereceksiniz. Mekanda haftada üç gün canlı Rus müziği çalıyor oluşu da cabası. Yemekler Rus aşçı eliyle çıkıyor. Bu tarihi lokanta kesinlikle ilgiyi hakediyor. Rejans sonrası burayı da keşfettiğim için mutluyum. #KanGurular Erşen T.


KanGurular Gurubu olarak özel tadım etkinliğine geldik. Ayaspaşa Rus Lokantası'nın yenilendikten sonraki halini görmek için iyi bir fırsat oldu. Kapısından içeri ilk adımı attığınızda çok önceden izlemiş olduğum bir filmin stüdyosunda mıyım acaba diyebilirsiniz.Bunu size hissettiren de, mekan sahibi film yönetmeni Serkan beyin en ince ayrıntıyı düşünerek dekorasyona verdiği katkıdan kaynaklanıyor. Bir köşede de Bülent Ecevit'in Rahşan hanıma evlenme teklif ettiği masa bulunduğunu atlamayalım. Serkan bey'in gece boyunca bizlere, tüm yemeklerin tanıtımını ve sunumunu yapması da ayrı bir incelikti. Başlangıç olarak; somonlu şuba salata, slotkalı marine sebze tabağı, patlıcan rulo, söğüş etli özel soslu votka tabağı geldi. Bunlara ilaveten Serkan beyin"Votkanın baş mezesi" dediģi patates ve kırmızı soğanlar ile sunulan Ringa balığı yerini aldı. Arasıcaklarda; Rus mantısı, Kaşar pane, bilincik, ciğer, tavuk ve peynir kremalı güveç sunuldu.Ana yemeklere geçmeden borş çorbası geldi. Ana yemek olarak Şinitzel (Buradaki Şinitzelin çok özel olduğu bilgisi verildi), Pilic Kievski güzel bir şekilde sunuldu. Yemeklerimize 3 shot (Sarı, karabiberli, meyan köklü olmak üzere) votka eşlik etti. Bizim şansımıza Rusça canlı müzik vardı (Haftada 3 gün). Tatlı olarak Palaçinka ve Medalik vardı. Palaçinka krep ve marmelattan, Medalik kat kat bisküvi aralarında süt reçeli ve bal olan kekimsi bir tatlı. Başlangıçlardan, tatlılara bize bu güzel lezzetleri hazırlayan mekanın güzel şefi Natali ve nostaljik mekanında bizi ağırlayan Serkan beye teşekkür ederiz. #KanGurular Ali A.


Mekanın yenilenerek yeniden açılışını sıkı takip eden Erdi K. arkadaşımızın ön incelemesinde sunulan yemekleri beğenmesinden dolayı KanGurular Etkinliğini burada yapmaya karar verdik. Mekanın sahipleri Cemal ve Serkan Bey'ler bize menünün büyük kısmını tattıracak bir menü hazırlamışlar. Yemekler, Rusların tercih ettiği şekilde soğuk mezeler ve votka, çorba, ara sıcak, ana yemek ve tatlı sıralamasıyla sunuldu. Önden vodka ile yemeğe başlamak için haşlanmış sebzelerden oluşan bir sebze tabağı, Şuba salatası (Somonlu) (15 TL), Patlıcan rulo (12 TL) geldi. Hepsi başarılıydı. Yanında Moskovskaya votkası kullanılan 3 shot votka sunuldu. Bunlar sarı, karabiberli ve meyan köklü votkalardı. Bu zamana kadar içtiğim içimi en yumuşak ve lezzetli votkalardı. Soğuk mezelerle harika gitti. Daha sonra Borş çorbası (8 TL), ara sıcaklar ve soğuk et tabağı (22 TL) masaya geldi. Ara sıcaklar Bilincik (8 TL), Patates tabağı, Ciğer (22 TL), Julien (15 TL), Rus mantısı (25 TL), kaşar paneydi (8 TL). Genel olarak hepsi ortalamanın üstü ve başarılı tabaklardı. Ana yemek olarak dana etinden hazırlanmış olan Viyana Usulü Şinitzel (30 TL) ve Piliç Kievski (35 TL) aldık. Şinitzeli biraz kuru ve hafif yağlı buldum. Piliç Kievski'yi, piliç etinin lezzetsiz olmasından dolayı göründüğü kadar lezzetli bulmadım. Bizi patlama noktasına getiren bu yemeklerden sonra tatlılar masaya geldi. Marmelat ve krepten oluşan Palaçinka (13 TL), süt reçeli ve bisküvi katlarından oluşan Medavik (15 TL) sunuldu. Krepten çok hoşlanmadığımdan ve ikinci tatlıda da bisküvi tadı baskın olduğundan tatlılar beni pek sarmadı. Yemekler, sipariş verildikten sonra hazırlandığı için servis edilme süresi biraz uzayabiliyor. Kaliteli yemek için de buna katlanmak gerekiyor zaten canlı müzik varken gittiğinizde bu bekleme süresinde sıkılacağınızı zannetmiyorum. Canlı müzik yanlış hatırlamıyorsam çarşamba, cuma ve cumartesi akşamları. Canlı müzik akşamları muhakkak rezervasyonlu gidilmeli. Serkan Bey'in bu tarihi mekanı, dekoru ve kaliteli mutfağıyla tekrar canlandırması bizi çok mutlu etti. Ayaspaşa, Rus müzisyenler tarafından yapılan canlı müziği ve Belarus aşçısı Natali ile gerçek bir Rus Lokantası. Farklı mutfakları denemeyi seven biriyseniz, fiyatları uygun bu Rus Lokantasını tavsiye ederim...  #KanGurular Gültekin U.


Rus mutfağını merak ediyordum açıkçası. Restorasyonu tamamlandıktan sonra organizasyonumuzu yaptık. Harika bir menü hazırlanmıştı. Çeşit ve lezzet olarak Rus mutfağını çok iyi bir şekilde deneyimleyebileceğiniz bir mekan. Loş ortamı, sunumu ve canlı performans müzikleriyle çok hoş ve keyifli bir yemek oldu. Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzik sunuluyor. Yapımı zahmetli kat kat bal ve süt reçeli ile tatlandırılan Medalik hafif ve güzel bir tatlı. Bir daha ki sefere balık ağırlıklı menülerden gidip deneme niyetindeyim.  #KanGurular Alparslan K. 



Notun Değerlendirmesi:
0 - 5      Bizce Gitmeyin
5 - 6      Pişman Olabilirsiniz
6 - 7      Ortalama Mekan
7 - 8      Gidilebilir
8 - 9      Bizce Gidilir
9 - 10    Mutlaka Gidin