Kapak Resmi

Kapak Resmi

29 Ocak 2015 Perşembe

Et Mekan Steakhouse - Küçük Çamlıca - İSTANBUL

Bir KanGurular tadım etkinliği ile tanıma fırsatı bulduğum mekan, nargile kafe ve steakhouse olarak 2 işletmeden oluşuyor. Biraz arada kalmalarına karşın, ferah ve geniş bir mekan. Tıkış tıkış olmayan masa dizilişi, mekanı inşa ederken mevcuttaki ağaçların dekor olarak kullanılması çok hoş olmuş. Öncelikle füme tabağı ve salata ile başlayan servisi, ara sıcak olarak İstiridye mantarı, soslu üzeri kaşarlı patlıcan takip etti. Biraz soluklandıktan sonra, dana lokum geldi, çok iyi pişirilmiş içi sulu yumuşacık ve başarılı bir lezzetti. Daha sonra mekanın özel speciali flank denilen kontrfileden yapılmış ince ince kesilmiş döneri andıran et servis edildi. Müşterilerin Sivas döneri de diye adlandırdığı et, burada sıkça tercih edilen bir lezzet. Sonrasında görsel olarak çok başarılı Dana kaburga tandır sunumu yapıldı, yaklaşık 2 kiloluk bir parça et, 7-8 saat kadar kara fırında pişmesi akabinde servis ediliyor. Güzel pişmiş kaburga, lezzet olarak da başarılı bir etti. Bir çok steakhouse da olmayan, bu mekana fark katan lezzet ise Kuzu kol tandır. Daha çok büryan veya kuyu kebabı yapanların tercih ettiği kuzu eti, burada yine kara fırında 4 saati bulan pişirme süresinden sonra servis ediliyor. Haliyle hafif yağlı olan kuzu eti, hem yumuşak, hemde daha sağlıklı bir et. Bu tarz mekanın kendine has bir sucuğu olur, haliyle Et Mekan'da bu konuda iddialı kendi yapımları sucukları var ve kuzu etinden sonra, finali sucukla yapıyoruz. Baharat oranı ve lezzeti çok başarılı. Bu mekandaki favori lezzetlerimden biri oluyor. Yemeğin sonunda tatlı olarak, dondurma ile servis edilen Katmer geliyor. İstanbul'da bir çok defa yediğim katmerlere göre başarılı bir lezzet. Finali tatlı ile yapmak isteyenlere öneririm. Genel olarak Balıkesir yöresinden temin edilen etler eskisi kadar lezzetli olmuyor. Balıkesir bölgesinin tüm İstanbul'a et konusunda %60-70 oranında cevap verebilmesini de anlamış değilim. Bence Balıkesir bölgesinden gelen etler, eskiden çok daha başarılıydı. Şimdi ise et tadı var ama, lezzet olarak eksik. Et Mekan bunu fark etmiş ve marinasyon işlemi ile etlere lezzet vermeye çalışmış ve bu konuda da, doğru yolda yol alıyorlar. Bir önerim ise daha çok fark yaratmaları için, etlerin yanında lezzetine lezzet katacak, hazır yerine kendilerinin yapacakları barbekü ve hardal sos olacaktır. Gece boyunca bizlere eşlik eden Mahmut ve Fatih beye teşekkür ederim. Mekanı öneririm. #KanGurular Alp Mete E.


Kuzu Kol Tandır
Füme Et
Lokum
Dana Kaburga
Tabağa Servis Edilmiş Dana Kaburga
Flank
Kasap Sucuk Izgara
Güveçte İstiridye Mantarı, Mantarlı Ispanak, Közde Soslu Patlıcan 
Lokum ve Patates Kızartması Sepeti
Tulum Peynirli Salata
Dondurmalı Antep Fıstıklı Katmer
Dolapta Dinlenen Etler
Kasap Reyonu - 1
Kasap Reyonu - 2
Kara Fırın

12 ocak akşamı mekanın daveti üzerine KanGurular grubu olarak mekanı ziyaret ettik. Mekan yeşilliklerin içinde açık alan ve iç mekan olarak ferah bir yer. Yazın daha keyifli bir yer olacağı şüphesiz. Ana mekan haricinde hizmet veren bir kafesi de mevcut. Nargile de içilen bu kısım bana hitap etmiyor ama genişletmeyi düşünüyorlar. Tadıma salatalar, füme et tabağı ve sıcak mezeler ile başladık. Sıcaklardan istiridye mantarı özellikle hoşuma gitti. Közde soslu patlıcan da oldukça güzeldi. Mantarlı ıspanak daha sade bir lezzetti. Et olarak dönerin az kalını şeklinde kesilmiş flank, 7 saat fırında pişmiş dana kaburga, dana lokum, 4-5 saat pişen kuzu tandır ve sucuk servis edildi. Dana kaburga yumuşaktı ama sanırım etin yağsız yeri geldiği için bana yavan ve kuru geldi. Üstüne sürdükleri barbekü sosun olmamasını tercih ederdim. Etin lezzetini gölgeleyecek bir sosun varlığı hoş olmuyor. Lokum ve flank pamuk kıvamındaydı. Benim favorim daha yumuşak kıvamı ve lezzetli tadıyla kuzu tandır oldu. Sucuğun iyi tarafı sinirinin olmayışıydı. Finalde ikram edilen katmer tatlısı lezzetliydi ama klasik katmere göre çok fazla tereyağ konduğu için ağır olmuştu. Dondurma ilavesi olmasa da olur. Mekanda tahta servis üzerinde getirilen etler porselen tabaklarda yeniyor. Yakında özgün bir seçimle servis yöntemlerini değiştireceklerini söylediler. Bu sayede daha hijyenik bir yemek olacak. Hesaplar gram üzerinden yapılıyor. Fiyatları normal düzeyde. Alkol olmayışı bence güzel. Alternatif olarak belki şarap menüye eklenebilir en fazla ama bulunduğu semt gereği bunun pek tercih edileceğini sanmıyorum.  #KanGurular Erşen T.


12 Ocak pazartesi akşamı Kangurular grubu olarak Et Mekana bir tadım etkinliği için gittik.Füme tabağı, Dana Lokum, Dana Kaburga, Flank, Kuzu Tandır, Kasap Sucuk ve tatlı olarak Katmer denedik. Yeni açılan bir işletme ve işletme ortakları genç ve dinamik kişiler. En çok beğendim etler Kasap sucuk, Dana lokum ve Flank oldu. Kasap sucukta etten çalınmamış ve baharatı dengeli idi. Lokum ise her zaman favori lezzetlerim arasında yerini almaktadır. Flank ise kontrfileden yapılan çok ince döner gibi kesilip ızgara yapılan bir ürün bunu da çok beğendim. Ortaya gelen salata güzeldi. Kaşarlı ıspanak favorim oldu. Dana Kaburganın yağsız kısmı geldi bana ve çok kuru ve uzun lifli bir etti. Kuzu Tandır marinasyondan mı bilmiyorum kaliteli ama çok lezzetli değildi. Etleri bilindik ve iyi kasaplardan kendileri seçiyorlarmış. Et kalitesi iyi ise sanırım ön hazırlık kısmında belki bir iyileştirme yapabilirler.Et mekanın bir artısı da kuzu etine de yer vermiş olmaları ve odun fırınına sahip olmaları. Et Mekan yeşillikler içinde güzel bir yerde konumlanmış ayrıca nargile cafe kısmı da var.  #KanGurular Murat G.


Anadolu yakasında güzel bir yemek yemek için iyi bir adres. Başlangıç olarak Füme et tabağı ve güveçle servis edilen sıcaklar tat olarak harikaydı  (İstiridye mantarı , Közde soslu patlıcan, Mantarlı ıspanak).  Et olarak  flank (az pişmiş lezzeti daha iyi hissediliyor) , 7 saat fırında pişmiş dana kaburga, dana lokum, 4-5 saat pişen kuzu tandır ve sucuk servis edildi. Dana kaburga yumuşaktı ve kullandıkları sosla aldığım tat benim için çok iyiydi.. Özel olarak yaptırdıkları sucuğun tuz oranı biraz fazla olmasına karşın lezzeti güzeldi. Tahta servis üzerinde getirilen etler porselen tabaklara servis ediliyor.  #KanGurular Alpaslan K.


KanGurular olarak geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğimiz Et Mekan'ın sahibi Fatih ve Mahmut kardeşler bizleri çok iyi ağırladılar sağ olsunlar. Önce mekanı gezdirdiler daha sonra spesiyallerini masamıza teker teker getirdiler. Mekanın yemek bölümü haricinden birde cafe bölümü var Nargile severleri de burada bekliyorlar. Mekanın bahçesi yeşil alanı oldukça geniş bir günde buraya gündüz vakti gelip deneyimlemek lazım. Öncelikle füme tabağı ve salatalar geldi daha sonra ara sıcak olarak İstiridye mantarı,soslu üzeri kaşarlı patlıcan ve ıspanak minik güveç içinde sunuldu lezet olarak mantar ön plandaydı ama hepsi lezetliydi. Etlerin gelişi fazla uzun sürmedi sırasıyla Dana lokum geldi çok iyi pişirilmiş içi sulu yumuşacık ve lezzetliydi. Daha sonra flank denilen kontrfileden yapılmış ince ince kesilmiş döneri andıran et lezzetliydi. Buna Sivas döneri de deniyormuş. İlk defa duydum bu eti. Tandırda Dana kaburga sunumu yapıldı ki görülmeye değerdi yaklaşık 2 kiloluk bir parça 7-8 saat kadar kara fırında ağır ağır pişmiş. Porselen Tabaklarımıza şefimiz vasıtasıyla lime lime koparılarak servis yapıldı. Bu arada önemli bir konuda etler tahta servisle geliyor porselen tabaklara konuluyor. Dana kaburga lezzet ve kıvam olarak harikaydı tek kelimeyle gözümüzde midemizde bayram etti. Dana kaburganın ardından Kuzu kol tandırda masamızı şenlendirdi. Kuzu eti haliyle daha yağlıydı ama kuzu etini herzaman dana etine tercih ederim. Kuzu etinde bulunan yağın yarısı insan sağlığı için faydalı olan doymamış yağ asidinden oluşur. Kuzu eti kırmızı kan hücreleri yapımını teşvik etmesinin yanında anemi hastalığını önler, kırmızı kan hücre yapımı için yaşamsal öneme sahiptir. Bu nedenler uzar gider aslında. Favorim kuzu etidir. Ağız tadımız değişmesin diye sucuk servisi etlerden sonra yapıldı bence çok yerinde bir hareket oldu. Sucuğu kendi yapımlarıymış oldukça başarılı buldum hatta bir kangal satın almak istedim fakat çıkışta unuttum almayı, en kısa zamanda gidip satın alacağım. Yemeğin sonunda tatlı olarak ne var? dediğimde katmer cevabı biraz şaşırttı beni. Açıkçası beklemiyordum. Katmer dondurmayla birlikte sunuldu gayet güzel gitti fakat katmeri çok iyi yapan yerlerde yediğimizden dolayı burada yediğim katmer o lezzette gelmedi. Fatih Bey'e tavsiyem künefe olacak, belki künefe yaparlarsa çok daha başarılı olurlar. Fiyatlara gelecek olursak bir kere etler istediğiniz gramajda tartılıp pişiriliyor fiyatını da görüyorsunuz. Fiyatları adisyonda görebilirsiniz. Mekana KanGurular tavsiyesiyle giden müşterilerine %10 indirim yapılacağı müjdesini de vereyim.Güzel bir jest oldu bu. Tavsiyelerimizle, Etmekan.  #KanGurular Fuat Ş.



KanGurular olarak yağışlı bir havada yolumuzu Et Mekan Steak House'a işletmenin daveti üzerine tadım etkinliği yapmak maksadıyla düşürdük. Mekana geldiğimde dizayn olarak ferah ve şık bir mimariye sahip olduğunu girer girmez fark ettim. İşletmecileri Fatih ve Mahmut bey kardeşler, kendileriyle sohbetimizde, bu işletmenin müteahhit babaları vasıtasıyla hayata geçirdikleri bir yer olduğunu, kendi hayallerine göre dizayn ettiklerini, özellikle ailelerinin yaşam alanına çok yakın olmaları bu mekanı çok sahiplenmelerine neden olduğundan bahsetti. Mekanın bulunduğu alanda yıllanmış ağaçlardan oluşan bir ağaçlık bulunmaktayken, yeri inşa ederlerken, mekan içine rastlamış ağaçları da iç dekorasyonunu tamamlayacak bir şekilde canlı dekorun bir parçası şeklinde kullanmışlar. Sanki ormanda piknik yapar gibi yemek yiyeceğiniz bir bir hava yaratmışlar. Steak House Restorant olarak teşkil edilen mekanın hemen yanında oluşturdukları cafe niteliğinde işlettikleri ikinci bir mekana sahipler. İsteyen müşterilere burada Digitürk ve Dsmart hizmeti yanında nargile keyfi sunmaktalar. Tadım olarak masamıza (Tabaklarımız porselendi) başlangıçta füme et tabağı, güveçte istiridye mantarı,mantarlı ıspanak geldi. Çok lezzetliydiler. Bunlar iyi bir başlangıç oldu. Sonrasında tahta tablalar ile servis ettikleri Dana Lokum (İşletme hijyen standartları açısından bu konuda ikaz edilmiş ancak onlar da özellikle tahta tablaların müşteriler tarafından çok talep gördüğünü, bunu çözebilmek için tahta içine monte edilebilen porselen siparişi verdiklerini ve böylelikle hem görsel hem hijyen standartlarını sağlayacaklarını beyan ettiler.), Dana Kaburga (taş fırında 7 saat pişmiş), Flank (Sivas döneri deniyormuş), Kuzu Tandır (taş fırında 4-5 saat pişmiş), Kasap Sucuk ve tatlı olarak ise kaymak dondurmalı katmer servisi yapıldı. Etleri değerlendirmem gerekirse, dana kaburga, lokum, kuzu tandırı, flanki çok beğendim. Sucuklarını beğenmedim. Etleri harika bunu söyleyebilirim. Fiyatları da uygun gönül rahatlığı ile tercih edebilirsiniz. Zaten mekana Kangurular tavsiyesiyle geldiğinizi söylediğinizde bir de mekan doping yapıyor. %10 İndirim, iyi mi bence iyi.:) Ekmeklerini kendileri yapıyorlar, çok lezzetliydiler. Etlerin sonunda tatlı olarak gelen katmerin kaymaklı dondurma ile uyumu ve lezzeti çok iyiydi. Bunu da beğendim. Mekanı tavsiye ederiz.  #KanGurular Murat U.



KanGurular grubu olarak, Mahmut ve Fatih Alagöz kardeşlerin ev sahipliğini yaptığı Et Mekan'daydık. Mekan, Libadiye Caddesindeki Opet'in karşı çaprazında yer alıyor. Caddeye bakan tarafında nargile kafe, arka agaçlık alanda steakhouse bulunuyor. Başlangıç olarak füme et , daha sonra Akdeniz yeşillikleri ve çoban salata geldi. Ara sıcak olarak; Küçük güveçlerde kaşar kaplı köz patlıcan, mantarlı kremalı kaşarlı ıspanak ve istiridye mantarı vardı. Ayrıca masaya özel baharatlı kibrit patatesler geldi. Sıra etlere gelince, yaprak döner kesiminde kontrfileden Flank, dana lokum ve özel bir şov ile sunumu yapılan, 7-8 saatte kara fırınlarında pişen dana kaburga görüntüsü ile de gözleri bayram ettirdi. Daha sonra da kuzu kol tandır sunumu yapıldı. Etlerin finalini de kendi imalatları olan ve % 90 et olduğu söylenen kasap sucuk ile yaptık. Tatlı olarak dondurma ile sunulan katmer vardı. KanGurular grrubumuzu içtenlikle ağırlayan Mahmut ve Fatih Alagöz kardeşlere bir kez daha teşekkür ederiz.  #KanGurular Ali A.



Libadiye Caddesinde uzun süredir dikkatimi çeken ve yakın zamanda gitmeyi düşündüğüm Et Mekan'dan, KanGurular grubu olarak nazik bir davet aldık. Adını bu zamana kadar sıkça duyduğum mekanın lezzetleri tatmak için bu davet iyi bir fırsat oldu. Çamlıca'nın ağaçlar içerisinde bulunan bölgesinde bulunan mekan, konum ve rahatlık anlamında iyi bir bölgede. Aynı zamanda yerleştiği bölgede ağaçları kesmeyerek de doğaya saygılı bir işletme. Mekanın iç oturma alanı rahat ve ferah. İlk önce güzel bir sunumla füme et (15 TL), salatalar (10-13 TL) ve güveçte istiridye mantarı (12 TL), mantarlı ıspanak (10 TL) ve közde soslu patlıcan (12 TL) geldi. Füme et lezzetli, güveçler de kara fırında odun ateşinde pişmenin avantajıyla lezzetliydiler. Daha sonra her etçi mekanın sunduğu lokumlar (110 TL/kg) sepette patates kızartması servis edildi. Lokum kıvamında pişirilmiş ve lezzetliydi. Patatesin de çıtırlığı ve sos miktarı kıvamındaydı. Bunun üstüne 7-8 saat kara fırında pişen dana kaburga (120 TL/kg) masaya geldi. Dokunulduğu anda dağılan et şefimiz tarafından tabaklarımıza servis edildi. Etin kıvamı ve yağlılığı çok başarılıydı fakat etin dış yüzeyinin kurumaması için sürülen bal ve barbekü sos karışımı maalesef etin lezzetini gölgelemişti. Bence etin lezzetini bozmayacak bir karışım düşünülmeli. Kaburganın üzerine Flank (110 TL/kg) denilen döner kalınlığında kesilmiş etleri tattık, bu tür ince kesilmiş etler beni çok sarmıyor. Bu etlerin üstüne gelen kuzu tandır (105 TL/kg) kıvamında ve lezzeti yerindeydi. Izgara kasap sucuklarını (63 TL/kg) da başarılı buldum. Dondurmalı katmerin (14 TL) lezzeti İstanbul standartlarında ve ortalamaydı. Mekan sahipleri, bizimle birlikte yemeklerden tadarak ve sorularımıza cevap vererek güzel bir konukseverlik gösterdiler. Samimiyetleri ve misafirperverlikleri için teşekkür ederiz. Mekan alkolsüz. Alkolsüz içecekler ile kişi başı ortalama 60-90 TL aralığında hesap ödenebilir. Doğru et tercihleri yapılması koşulu ile uygun fiyatları ve doğa ile iç içe atmosferi için gidilebilecek bir mekan, Et Mekan...  #KanGurular Gültekin U.




Notun Değerlendirmesi:
0 - 5      Bizce Gitmeyin
5 - 6      Pişman Olabilirsiniz
6 - 7      Ortalama Mekan
7 - 8      Gidilebilir
8 - 9      Bizce Gidilir
9 - 10    Mutlaka Gidin

26 Ocak 2015 Pazartesi

Ayaspaşa Rus Lokantası - Taksim - İSTANBUL

Tarihi Ayaspaşa Rus Lokantası'nda uzun süren tadilat bitti ve nihayet geçtiğimiz hafta tekrar açıldı. Eski halini bilmiyorum ama okuduğum eski yorumlarda lezzetin artısından ve dekorasyonun eksilerinden bahsediliyordu. Gördüğüm kadarıyla evrim geçirmiş. Albenisi yüksek bir mekan haline gelmiş. Mekanın tarihçesine kısaca bakacak olursak; 1943 yılında Macar Judith Kreschanovsky ve Beyaz Rus eşi Boris Ivanovich Kreschanovsky tarafından açılan bir tarihi yerden söz ediyoruz. Burası Beyoğlu'nun en eski Rus lokantalarından. Sahibi Cemal OK 1963 yılında Madam Judith'in yanında komi olarak işe başlamış. 3 yıl burada çalışıp ustalık dönemini de yine bir kadın lokantasında Madam Fischer in yanında geçirmiş. 1976 da tekrar Rus lokantasına geliyor ve 1979 da kesin sahibi oluyor. 1984 Yılına kadar Madam Lucy Judith Kreschanovsky onlarla birlikte oluyor, sonra vefat ediyor. Cemal bey, oğlu Serkan OK beyefendi ile birlikte işin başında. Serkan beyin esas mesleği yönetmenlik. Çizgi film ve sinema filmi yönetmenliği yapıyor. Mekanın hatıralarından ve ailesine olan saygısından dolayı orada bulunuyor. Tüm yemek boyunca servisi bizzat kendi elleriyle yaptı. Rus yemeklerini bize tanıtmak için menümüzü kendisi oluşturdu. Yemekler hakkında bilgiler verdi. Bazı sırları gizemini korusun diye özellikle söylemedi. Mekanla ilgili paylaşmak istediğim bir başka not; En önemli müdavimleri arasında Bülent Ecevit ve Rahşan hanım geliyormuş. Hatta Bülent bey, Rahşan hanıma evlilik teklifini bu mekanda gerçekleştirmiş. Mekanın Belarus'lu aşçısı Natali'nin marifetli ellerinden çıkan yemeklere geçelim. 1-Marine Edilmiş Somonlu Şuba Salatası, Şuba kelime olarak kat kat kürk anlamına geliyor. Rus mutfağında en önemli salatalardan biridir. Anladığım kadarıyla içeriğinde; marine edilmiş somon, yumurta, soğan, pancar ve patates içeriyor 2-Soğuk Ev Şarküteri Tabağı Dana dil ve Omletli Rulo Tavuk 3-Marine Tabağı Kendi marine ettikleri turşu, patates ve havuç 4-Pelmeni Rus Mantısı 5-Julien Kaşar, mantar, soğan ve süt kremasından oluşan küçük güveçlerde fırınlanıp sunulan yemek 6-Manastır Balığı Hikayesi uzundur, kısaca; Rusya'da senenin toplamda 6 ayı oruç ile geçer, bir çok yiyeceğin orucu vardır. Levrek Balığı aristokrat ve burjuva balığıdır, Pahalı bir yiyecektir. Oruç dönemlerinde manastıra yardıma gelen burjuva, yüksek nişanlı memur ve aristokratları iyi yiyecekler ile doyurmak için icat edilmiş bir yemektir. İçinde levreğin dışında, smetana ile yapılmış özel sos, peynir, mantar ve fırınlanmış patates var. 7-Kievski Mekanın eski menüsünde uygulanan reçeteden daha farklı. Türkleştirilmemiş orjinal tarifle hazırlanıyor 8-Medovnik Görünüşü fotoğraflık. İlk önce aaa bisküvili pasta dedik ama yerken anladık ki değilmiş. Rusların bu ünlü keki bal ve süt reçeli de içeriyor. Ağır olmadığı için yemek sonrası mideyi yormuyor Yemekten keyif alanlar, Rus yemeklerini merak edenler, yemek yedikleri yerde ev sıcaklığını arayanlar sözüm sizlere. Bu mekana mutlaka gidin, ilk fırsatta gidin. Böyle tarihi değeri olan kaç yer kaldı ki İstanbul'da? #KanGurular Erdi K.


Viyana Usulü Şinitzel
Marine Sebze Tabağı
Marine Somonlu Şuba Salatası
Patlıcan Rulo
Slotka
Soğuk Et Tabağı (Dil, Omletli Rulo Tavuk, Soğuk Dana Eti)
İşletmecisi Serkan Ok Bey ve Belarus Aşçıları Natali Hanım
Borş Çorbası
Ciğer
Julien
Pelmeni Rus Mantısı
Krep & Kırmızı Havyar
Piliç Kievski
Medavik
Palaçinka
Sarı Votka Shot
Karabiberli Votka Shot
Menü-1
Menü-2
Rus Müzisyenlerle Canlı Müzik ve İç Mekan
Giriş
Tarih ile yemek kültürü iç içeyse, bu tarz bileşimleri içeren mekanlarda yaratılan her anı değerlidir. O anların bir parçasıysanız, size verilen menü üzerinden o otantikliğini üzerinde barındıran ortamın havasını soluyarak sipariş vermenin keyfini yaşarsınız. Ayaspaşa Rus Lokantası da böyle bir mekan. Macar Judith Krischanovski ile Beyaz Rus eşi tarafından 1943'te açılan tarihi Rus Lokantasının sahipleri zaman içinde değişmiş ama menüsü kökenine bağlı kalmıştır. Biz de yakın zamanda tadilat geçiren bu mekanın havasını solumak, menüsünden seçtiğimiz bazı klasiklerini denemek maksadıyla mekanda yerimizi aldık. Mekanın sahibi Cemal Ok beyin bu mekanda Macar Bayan Judith Krischanovski nin işletmesi zamanında komilik yapmış olması enterasandır. Cemal bey, oğlu Serkan beyin iş birliği ile bu mekanı canlandırmak adına el veriyorlar. Serkan bey Sanat Yönetmeni. 9 yıl Rusya'da bulunduktan sonra da Rus yemek kültürüne iyi bir şekilde haşır neşir olarak bu mekanın işletilmesinde bunu avantaja çevirmiş gözüküyor. Sağolsun, kendisi bizimle çok iyi bir şekilde ilgilendi. Konukseverliğini eksik etmedi. Yemek olarak menümüzden; başlangıçlarda mekanın Rus aşçısı Natali hanımın hazırladığı: Somonlu şuba salatası, rulo patlıcan, bilincik, soğuk et şarküteri tabağı dana dil ve dilim tavuk,ciğer, julien, ev yapımı patatesli salata, borş çorbası, Viyana usulü şinitzel, piliç kievski nin hepsi alışılmışın dışında tabaklardı ve lezzetliydi. Tatlı olarak yine farklı tatlarla karşılaştık. Biri palaçinka (krep) ve diğeri kat kat bisküvilerden oluşmuş içinde süt reçeli ve bal olan Rus keki harika bir tatlıydı. İçki olarak sarı, karabiberli ve meyan köklü votkayı denedik. Sarı votkayı daha çok beğendim. Genel itibariyle yediklerimiz önden votka mezeleriydi. Sonrasında ara sıcaklar ve ana yemekler geldi. Tatlılarla yemeği sonlandırdık. Keyifli bir akşam yemeği yedik. O akşama planlı canlı müziğe rastlamış olmamızın keyfini yaşamak da pastada krema misali oldu. Yemeklerin fiyatlarını uygun buldum. Mekanı sıradışı yapan bir kaç şey var. Onlardan da bahsetmek isterim. 1.si mekanda Sn. Rahmetli Bülent Ecevit eşi Rahşan Hanıma evlenme teklifi yapmış. Bu masayı özel kılacak çalışmaları Serkan bey yürütüyor. Bir diğer husus da barın hemen yanı başında oluşturulmuş küçük bir alan. Burası da Ruslara özgü, mekana gelenlerin kötü duygularla ayrılmasını engellemek maksadıyla, bardak kırdıkları bir alan. Henüz işlerlik kazanmamış ancak çalışmalar sürüyor. Efendim çok keyifli duygularla ayrıldık. Mekanı tavsiye ederim. #KanGurular Murat U.



KanGurular olarak tarihi ,hikayesi ve yemek kültürü olan yerlere gitmeyi seviyoruz. Ayaspaşa Russian Restaurant'ına gitme fikri işte tam olarak bu şekilde ortaya çıktı. Restauranta giderken bazı eleştirilerde almadım değil.Birkaç sene önce denemiş ve hiç memnun kalmamışlar buradan. Biraz endişeli ve umutsuz gittim mekana.Mekan Taksim Gümüşsuyu İnönü caddesi üzerinde bulunmakta eski bir binanın giriş katında tavanları biraz alçak dar uzun bir mekan.Mekanın özelliklerini ve dekoru incelemeye koyulduk bir yandan bir yandan da sohbet edip votka shot larımızı ve votka mezesi diye tabir edilen soğuk mezeleri masamızda karşıladık. Mekanın Sahibi Cemal bey ve oğlu Serkan bey çok ilgililerdi gece boyunca varlıklarını hep hissettirdiler sağolsunlar. Serkan bey'e bir ara cep telefonuma o an gelen bir mesajı gösterdim ''Ayaspaşa Rus restaurantına niye gittiniz çok kötü'' yazıyordu. Serkan bey gülümsedi ve doğruladı bundan 1-2 sene önce maalesef durum o noktadaymış yanlış dekorasyon ve ilgisizlik böyle bir imaj bırakmış hatta şuanki tadilat yapılmadan önce köfteciye devredilecekmiş Ayaspaşa Rus Restaurantı ne acı değil mi? 1943 yılından beri burada olan mekan köfteci olacak. Allahtan Serkan bey işi ele almış ve menüyü öyle bir zenginleştirmiş ki eski halini bilen arkadaşımız bile şaşırdı bu duruma. Gelelim yemeklere ve mezelere gece boyu neler yedik içtik, Mekanın 32 yaşında Rus aşçısı Natali hanımın hazırladığı menü şu şekildeydi hatırladığım kadarıyla; Şuba salatası, rulo patlıcan,bilincik, soğuk et şarküteri tabağı dana dil ve dilim tavuk, julien,ev yapımı patatesli salata, borş çorbası, Viyana usulü şinitzel, piliç kievski (Piliç kievskiyi çok beğendim) ve ciğer sırasıyla masamıza geldi hepsinin tadına ayrı ayrı baktık. Rus mutfağının en meşhur çorbası Borş çorbasını da denedik. Bizim çorbalar kadar damağıma uygun değildi ama lahanalı olması kilo vermeye yardımcı olabilir :) Tatlı olarak yine farklı tatlarla karşılaştık. Biri Palaçinka (krep) ve diğeri kat kat ince hamur katlarından oluşmuş içinde süt reçeli ve bal olan Rus tatlısı denedik çok özel bir tat alamadım açıkçası İçki olarak Moskovskaya markalı küçük shotlar şeklinde sarı,karabiberli ve meyan kökü votkayı denedik. Cuma gecesinde 3 Rus müzisyen kendi dillerinde müzikler yapıp şarkı söylediler. Öğrendiğimiz kadarıyla Rahmetli Bülent Ecevit eşi Rahşan hanıma bu mekanda evlenme teklifi yapmış. Hemen evet cevabı aldı mı yada nasıl bir ortam hazırlamıştı bilemiyorum ama bu hikaye beni etkilemeye yetti bile. Rus adeti olan yolluk denilen küçük tezgah arkası bir alan var orada votka shotlayıp bardak kırarlarmış ne yazık ki hazır değildi biz yapamadık ama giderseniz mutlaka bardak kırın orada kötü duygulardan arının, rahatlayın. Biz grup olarak fiks menü tercih ettik 3 shot ve gelen meze ara sıcak, çorba ve ana yemekle kişi başı 70 TL ödedik. Mekanın genel olarak havasını tarihini denemenizi tavsiye ederim. #KanGurular Fuat Ş.



1943 yılında açılan Ayaspaşa Rus Lokantası'na çocukluğumdan beri ailecek severek giderdik..Ancak artık restorasyon zamanı gelmişti, işi ele alan genç kuşak yaptığı restorasyon ile lokantaya birkaç çıta birden atlattırmış.. Öncelikle artık bir Rus var mutfakta, Natali sayesinde menü eskiye göre çok zenginleşmiş. Bir çok Rus yemeği ilk defa menüye dahil olmuş.. Ayrıca haftada üç gece Rusça canlı müzik var bu da lokantaya ayrı bir hava katmış.. KanGurular olarak biz dün akşam ki organizasyondan oldukça memnun ayrıldık.. Fiyatlar da makul diyebilirim, başlangıçlar ara sıcaklar tatlı ve içtiğim rus votkası için 90TL ödedim.. #KanGurular Mehmetcan T.


Uzun süreli tadilatından çıkarak yeniden açılan bu klasik lokantaya İstanbul'un ayazlı bir akşamında KanGurular grubu olarak gittik. Başlangıç olarak slotkalı marine sebze tabağı ve marine somonlu şuba salatası geldi. Menü için kendimizi mekan işletmecisi Dali bıyıklı Serkan Bey'e teslim ettik. Daha sonra etli votka tabağı ve patlıcan rulo geldi. Her ikisini de çok beğendim. Özellikle dana dili ilk kez bu şekilde tattım. Tabakta mayonez temelli güzel bir sos vardı. Votka ile güzel gitti doğrusu. Ara sıcak olarak ise Rus mantısı, bilincik, kaşar pane, Arnavut ciğeri ve julien (tavuk ve peynir malzemeli leziz bir güveç yemeği) geldi. Bir de tam emin değilim ama ev yapımı patatesli salata yemiş olmalıyız. Halka dilimli kızarmış patates yediğimiz kesin ama adından emin olamadım. Ana yemek olarak yarım porsiyon Borş çorbasının ardından Viyana usulü şinitzel ile piliç kievski bölüştürülerek verildi. Her iki ana yemek de muazzam doyurucu ve lezizdi. Yemek boyunca kişi başı üç shot votka menüye dahildi. Sırasıyla sarı, limonlu ve biberli votkayı denedik. Önceki içtiğim votkalardan daha farklı ve güzeldi. Her birinin aroması kendine özgüydü. Artık patlama noktasına geldiğim için tatlı faslına kalmadan mekandan kalktım. Tüm bu yemekler fiks menü fiyatı 70 TL. Bence oldukça makul. Ekstra votka isterseniz shot başına 10-12 TL vereceksiniz. Mekanda haftada üç gün canlı Rus müziği çalıyor oluşu da cabası. Yemekler Rus aşçı eliyle çıkıyor. Bu tarihi lokanta kesinlikle ilgiyi hakediyor. Rejans sonrası burayı da keşfettiğim için mutluyum. #KanGurular Erşen T.


KanGurular Gurubu olarak özel tadım etkinliğine geldik. Ayaspaşa Rus Lokantası'nın yenilendikten sonraki halini görmek için iyi bir fırsat oldu. Kapısından içeri ilk adımı attığınızda çok önceden izlemiş olduğum bir filmin stüdyosunda mıyım acaba diyebilirsiniz.Bunu size hissettiren de, mekan sahibi film yönetmeni Serkan beyin en ince ayrıntıyı düşünerek dekorasyona verdiği katkıdan kaynaklanıyor. Bir köşede de Bülent Ecevit'in Rahşan hanıma evlenme teklif ettiği masa bulunduğunu atlamayalım. Serkan bey'in gece boyunca bizlere, tüm yemeklerin tanıtımını ve sunumunu yapması da ayrı bir incelikti. Başlangıç olarak; somonlu şuba salata, slotkalı marine sebze tabağı, patlıcan rulo, söğüş etli özel soslu votka tabağı geldi. Bunlara ilaveten Serkan beyin"Votkanın baş mezesi" dediģi patates ve kırmızı soğanlar ile sunulan Ringa balığı yerini aldı. Arasıcaklarda; Rus mantısı, Kaşar pane, bilincik, ciğer, tavuk ve peynir kremalı güveç sunuldu.Ana yemeklere geçmeden borş çorbası geldi. Ana yemek olarak Şinitzel (Buradaki Şinitzelin çok özel olduğu bilgisi verildi), Pilic Kievski güzel bir şekilde sunuldu. Yemeklerimize 3 shot (Sarı, karabiberli, meyan köklü olmak üzere) votka eşlik etti. Bizim şansımıza Rusça canlı müzik vardı (Haftada 3 gün). Tatlı olarak Palaçinka ve Medalik vardı. Palaçinka krep ve marmelattan, Medalik kat kat bisküvi aralarında süt reçeli ve bal olan kekimsi bir tatlı. Başlangıçlardan, tatlılara bize bu güzel lezzetleri hazırlayan mekanın güzel şefi Natali ve nostaljik mekanında bizi ağırlayan Serkan beye teşekkür ederiz. #KanGurular Ali A.


Mekanın yenilenerek yeniden açılışını sıkı takip eden Erdi K. arkadaşımızın ön incelemesinde sunulan yemekleri beğenmesinden dolayı KanGurular Etkinliğini burada yapmaya karar verdik. Mekanın sahipleri Cemal ve Serkan Bey'ler bize menünün büyük kısmını tattıracak bir menü hazırlamışlar. Yemekler, Rusların tercih ettiği şekilde soğuk mezeler ve votka, çorba, ara sıcak, ana yemek ve tatlı sıralamasıyla sunuldu. Önden vodka ile yemeğe başlamak için haşlanmış sebzelerden oluşan bir sebze tabağı, Şuba salatası (Somonlu) (15 TL), Patlıcan rulo (12 TL) geldi. Hepsi başarılıydı. Yanında Moskovskaya votkası kullanılan 3 shot votka sunuldu. Bunlar sarı, karabiberli ve meyan köklü votkalardı. Bu zamana kadar içtiğim içimi en yumuşak ve lezzetli votkalardı. Soğuk mezelerle harika gitti. Daha sonra Borş çorbası (8 TL), ara sıcaklar ve soğuk et tabağı (22 TL) masaya geldi. Ara sıcaklar Bilincik (8 TL), Patates tabağı, Ciğer (22 TL), Julien (15 TL), Rus mantısı (25 TL), kaşar paneydi (8 TL). Genel olarak hepsi ortalamanın üstü ve başarılı tabaklardı. Ana yemek olarak dana etinden hazırlanmış olan Viyana Usulü Şinitzel (30 TL) ve Piliç Kievski (35 TL) aldık. Şinitzeli biraz kuru ve hafif yağlı buldum. Piliç Kievski'yi, piliç etinin lezzetsiz olmasından dolayı göründüğü kadar lezzetli bulmadım. Bizi patlama noktasına getiren bu yemeklerden sonra tatlılar masaya geldi. Marmelat ve krepten oluşan Palaçinka (13 TL), süt reçeli ve bisküvi katlarından oluşan Medavik (15 TL) sunuldu. Krepten çok hoşlanmadığımdan ve ikinci tatlıda da bisküvi tadı baskın olduğundan tatlılar beni pek sarmadı. Yemekler, sipariş verildikten sonra hazırlandığı için servis edilme süresi biraz uzayabiliyor. Kaliteli yemek için de buna katlanmak gerekiyor zaten canlı müzik varken gittiğinizde bu bekleme süresinde sıkılacağınızı zannetmiyorum. Canlı müzik yanlış hatırlamıyorsam çarşamba, cuma ve cumartesi akşamları. Canlı müzik akşamları muhakkak rezervasyonlu gidilmeli. Serkan Bey'in bu tarihi mekanı, dekoru ve kaliteli mutfağıyla tekrar canlandırması bizi çok mutlu etti. Ayaspaşa, Rus müzisyenler tarafından yapılan canlı müziği ve Belarus aşçısı Natali ile gerçek bir Rus Lokantası. Farklı mutfakları denemeyi seven biriyseniz, fiyatları uygun bu Rus Lokantasını tavsiye ederim...  #KanGurular Gültekin U.


Rus mutfağını merak ediyordum açıkçası. Restorasyonu tamamlandıktan sonra organizasyonumuzu yaptık. Harika bir menü hazırlanmıştı. Çeşit ve lezzet olarak Rus mutfağını çok iyi bir şekilde deneyimleyebileceğiniz bir mekan. Loş ortamı, sunumu ve canlı performans müzikleriyle çok hoş ve keyifli bir yemek oldu. Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzik sunuluyor. Yapımı zahmetli kat kat bal ve süt reçeli ile tatlandırılan Medalik hafif ve güzel bir tatlı. Bir daha ki sefere balık ağırlıklı menülerden gidip deneme niyetindeyim.  #KanGurular Alparslan K. 



Notun Değerlendirmesi:
0 - 5      Bizce Gitmeyin
5 - 6      Pişman Olabilirsiniz
6 - 7      Ortalama Mekan
7 - 8      Gidilebilir
8 - 9      Bizce Gidilir
9 - 10    Mutlaka Gidin

12 Ocak 2015 Pazartesi

Cloud 34 Hilton İstanbul Bomonti - Osmanbey - İSTANBUL

İstanbul’un büyük otellerinden biri olan Hilton İstanbul Bomonti Cloud 34, şehrin en yeni keyif ve eğlence noktaları arasında yer alıyor. Otelin 34. katında bulunan bar, DJ performansları, harika İstanbul manzarası, zengin barı, özel kokteylleri ve atıştırmalık lezzetleriyle misafirlerine unutamayacakları bir eğlence yaşatmakta.

KanGurular ekibi olarak bu mekanda Koktey yapım etkinliğine davet edildik. Zaten mekana gelmeden önce yaptığımız araştırmada kokteyl konusunda Cloud 34 ün özellikle “Bartender’s Garden” konseptiyle sunulan kokteylleri ile  dikkat çektiğini tespit ettik. Tabii ki bu da bizi meraklandırdı.

Etkinlik esnasında yapılan Bosphorus (Rom 4 cl, Blue Curocao 2 cl, Limon suyu 3 cl ,Biberiye, Elma suyu 6 cl) , rakı severler için yapılan Lions Milk ( Rakı 1 cl, Limon suyu 3 cl, Nane Likörü 3 cl, Elma suyu 6 cl), Turkish Coffee Martini (Votka 4 cl, Martini Dry 4 cl, Soğuk Türk Kahvesi 4 cl) ve West Wing (Rom 2 cl, Çilek Püresi 2 cl, Limon suyu 1 cl) 

Yukarıda belirtilen kokteyller, tadımından hoşlandığımız kokteyllere ilişkin muhteviyat paylaşımlarıydı. Bunun dışında, Bomonti Breeze, 230, Cosmopolitan, Basil Pleasure, Bomonti Mary ve Lions Gate kokteyllerinin de icrası yapıldı.

Bir binanın 34. Katından İstanbula baksanız İstanbul size gülümser, ancak Hiltondan bakarsanız bunun cevabını bizce orada siz görün :)

Mekanı tavsiye ederiz.