Kapak Resmi

Kapak Resmi

27 Kasım 2014 Perşembe

Vefa Bozacısı - Fatih - İSTANBUL

Yağmurlu bir kış günü eşimle birlikte ortaokul öğrencilik zamanında anılarımın bulunduğu Vefa Bozacısına gitme kararı aldık.
Mekanın bulunduğu sokağa arabamızı park ettikten sonra soluğu karşısında bulunan kuruyemişçide aldık. Kavrulmuş leblebinin kokusu o soğuk ve yağmurlu havada bize keyif verdi. Fazla oyalanmadan kavrulmuş leblebimizi aldık ve Vefa Bozacısına giriş yaptık. O saatlerde sakin olmasını beklediğimiz mekana insanların yoğun ilgisine rağmen oturacak yer bulabildik.
İkisi birlikte çok güzeldi. O taze sıcak kavrulmuş leblebileri sadece avuçlayıp bozayla yemek yetmedi. Bir kısmını da bozaya ilave ettik. İnanın çok canımız çekmişti. Bu havaya ve geç saate rağmen gittiğimize değdi.
Mekanın içindeki havayı solurken tarih koktuğunu anlayabiliyorsunuz. Nasıl mı?Koklamanız lazım tabiki.:) Yani mekanda olmanız lazım.
Biraz da onların ağzından anlatarak mekan hakkında bilgi vermek isterim.
"Hacı Sadık Bey (büyükbabamız), 1870 yılında Arnavutluk Prizren'den İstanbul'a gelir. O yıllarda bozanın sulu kıvamlı, esmer renkli ve ekşi lezzetli biçimde, şehir halkından 200’e varan esnaf tarafından yapılıp satıldığını görür. O dönemde farklı bir yöntem dener ve bugünkü haliyle yani koyu kıvamlı, açık sarı renkli henüz yeni mayalanma kabarcıklarının oluştuğu andaki çok hafif ekşimsi lezzeti, bu markanın ilk imzası olur, hem de bir meslek haline gelerek nesiller boyu devamlılığı sağlanır."
Hacı Sadık Bey’le başlayan, bugün de 4. nesil aile fertleriyle devam eden boza üretimi, Türk standartları ve geleneksel damak tadı korunarak bizim tanıklığımızla hala devam ediyor. :)
Mekanı tavsiye ederim.:) #KanGurular

Vefa Bozası
Tarihi Vefa Bozacısı 
Servis Öncesi
Vefa Bozacısının İmal Ettiği Sirke ve Limon Suları  
Fiyat Tarifesi

 İşletmenin Karşısında Bulunan Kuruyemişçiye Ait Leblebi


Karakteristik Kıyafetli Çalışanları
Atatürk'e Ait Bardak 
Bozanın Yararları 

Lezzet: 10/10
Servis: 6/10
Atmosfer: 8/10
Fiyat: 10/10
Sonuç: 8.5/10